23 Aralık 2025

Üniversitemizde “Mehmet Âkif Ersoy’u Anma Programı” Düzenlendi

İstiklâl Marşı şairimiz ve millî mücadelemizin manevi mimarlarından Mehmet Âkif Ersoy’u anma amacıyla Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından, “Mehmet Âkif Ersoy’u Anma Programı” adlı etkinlik gerçekleştirildi. Şehit Üsteğmen Murat Taylan Öncel Konferans Salonunda gerçekleşen etkinliğe İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Selim Cengiz, akademik ve idari personelimiz ile öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Selim Cengiz’in açılış konuşmaları ile devam etti.

Açılış konuşmasında Prof. Dr. Selim Cengiz, “İstiklâl Marşımızın şairi, milletimizin bağımsızlık ruhunu dizeleriyle ölümsüzleştiren büyük mütefekkir Mehmet Akif Ersoy’u doğum yıl dönümünde anmak üzere düzenlediğimiz bu anlamlı programa hepiniz hoş geldiniz. Mehmet Akif Ersoy, yalnızca güçlü bir şair değil; aynı zamanda yaşadığı dönemin toplumsal sorunlarına duyarlılıkla yaklaşan, ahlakı, sorumluluğu, adaleti ve vatan sevgisini hayatının merkezine alan örnek bir fikir ve dava insanıdır. Kaleme aldığı eserler, milletimizin en zor zamanlarında umut olmuş; bağımsızlık mücadelesine yön veren bir bilinç inşa etmiştir. Akif’in düşünce dünyasında ilim, ahlak ve fazilet birbirinden ayrılmaz bir bütündür. O, kalemiyle olduğu kadar şahsiyetiyle de milletine yol göstermiş; inandığı değerlerden asla taviz vermeden yaşamanın mümkün olduğunu ortaya koymuştur. Bu yönüyle Mehmet Akif Ersoy, bugün de gençlerimiz için güçlü bir rol model olmaya devam etmektedir. Üniversiteler, yalnızca mesleki bilgi üreten kurumlar değil; aynı zamanda toplumsal hafızayı diri tutan, değerler dünyasını besleyen ve geleceği inşa eden merkezlerdir. Bu etkinlik vesilesiyle, Mehmet Akif Ersoy’un fikirlerini akademik bir bakış açısıyla ele almayı, onun mirasını genç kuşaklara aktarmayı ve milli-manevi değerlerimizle kurduğumuz bağı daha da güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, programın hazırlanmasında emeği geçen tüm personelimize teşekkür ediyor; Mehmet Akif Ersoy’u saygı, rahmet ve minnetle anıyor, etkinliğimizin verimli geçmesini temenni ediyorum.” dedi.

Programda konuşmacı olarak Üniversitemiz Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Yunus Şahbaz yer aldı.. Mehmet Âkif Ersoy’un hayatı, fikir dünyası, edebî kişiliği ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki yerini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Yunus Şahbaz, “1873 yılında doğan Mehmet Akif Ersoy, 1893 yılında baytar mektebinden mezun olmuş, I. Dünya savaşına kadar genel olarak mesleğini icra eden Ersoy savaş esnasında Teşkilat-ı Mahsusa’nın göndermesiyle Almanya ve Orta Doğu ülkelerinde faaliyetlerinde bulunmuştur. Savaş sonrasında İzmir’in işgalinin hemen ardından 14-15 Nisan’da Anadolu’ya, Balıkesir’e geçerek Millî Mücadele’ye ilk katılan isimlerden biri olmuştur. 5 Haziran 1920’de Burdur milletvekili olarak Meclis’e girmiş ve yine Millî Mücadele’de Kastamonu’daki Nasrullah Camii’nde Milli Mücadele’yi desteklemek için verdiği vaazlar toplumda nezdinde çok etkili olmuştur. 12 Mart 1921’de ise, Akif Ersoy’un yazdığı şiir İstiklal Marşı olarak Meclis tarafından kabul edilmiştir.  1926 yılında Mısır’a yerleşen Ersoy 10 yıl Mısır’da yaşadıktan sonra tekrar Türkiye’ye dönmüş ve 1936 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.  Mehmet Akif Ersoy, İsmet Özel’in ifadesiyle, kavganın göbeğinde yaşamış milli şairimizdir. Ersoy’un en öne çıkan üç temel özelliğini vurgulamak gerekir; bunlardan birincisi mücadele ruhu, ikincisi ahlâkı ve üçüncüsü de milletine duyduğu sevgi ve bağlılıktır.  Ersoy’un mücadeleci ruhunu hem fiilen hem de şiir ve vaazlarında görmek mümkündür. Bursa’nın işgali üzerine yazdığı ‘Bülbül’ şiiri, bu işgalin Türk aydını ve Türk milleti üzerindeki travmasını en güzel gösteren örneklerden biridir. Millî Mücadele sonrasında da Mehmet Akif Ersoy fikirlerinde sabit kalmış; inandığı gibi yaşayıp ölmüştür. Mehmet Akif Ersoy’un öne çıkan bir diğer özelliği de ahlâkıdır. Mithat Cemal Kuntay’ın ifadesiyle, Akif bir ahlâk timsalidir. Büyük çöküşlerin, maddi ve manevi anlamda büyük acı ve dramların içinde yaşamasına rağmen ahlâkî duruşundan ve ilkelerinden asla taviz vermemiştir. Bizzat kendisi de ifade ettiği gibi, Akif’in bu ahlâkının kaynağı da imanı ve Kur’an’dır. Dolayısıyla Mehmet Akif Ersoy her yönüyle inanmış bir adamdır.  Son olarak Mehmet Ersoy’un milletine sevgisi ve sadakatinden söz etmek gerekir. Ersoy, asla milletine ve devletine küsmemiştir. Fikren ayrı düşüp Mısır’a gitmek zorunda kaldığında bile, Türkiye ve Türkçeyle ilgilenmeye devam etmiştir. Kırılgan ve hassas bir karakteri olmasına rağmen asla milletine karşı bir küskünlük içerisine girmemiştir. Nitekim de son nefesini Türkiye’de vermek için vefatından kısa bir süre Türkiye’ye dönüş yapmıştır.  Sonuç olarak şu söylenebilir; Mehmet Akif Ersoy’u anlamak, onun ezbere bilinen şiirlerinin ardındaki adamı ve anlamı anlamak demektedir. Akif, kendisi için değil vatanı için yaşayan ve mücadele eden, ahlâkıyla temeyyüz eden ve direnen bir adamdır. Sadece sağken değil öldükten sonra da Türk milleti için kıymetli kalmaya devam eden müstesna isimlerden biridir.” şeklinde konuştu.



Program; Prof. Dr. Selim Cengiz’in, Dr. Öğr. Üyesi Yunus Şahbaz’a teşekkür belgesini vermesiyle sona erdi.